Mercedes-Benz SLC 2016 İnceleme: Tutkuların Dünyası

Mercedes SLC tasarım konusunda tüm dinamikleriyle beğeni toplama konusunda sıkıntı yaşamayan bir otomobil.

Yerini aldığı SLK modelinin genlerinden gelen çekiciliği birkaç adım daha ileriye taşıyan SLC, yayından fırlamış bir oku hatırlatan detaylara sahip. Özellikle uzun burun tasarımı bu etkinin uyanmasında çok önemli bir rol oynuyor.

Sivri burun tasarımına, motor kaputunun üzerinde eşlik eden derin oluklar onun agresif görünmesini sağlıyor. Petekli havalandırma ızgarasının tam ortasında oldukça büyük bir marka logosu kullanılmış.

Markanın logosu yıldız olunca SLC yollarda parlayan bir yıldız gibi süzülüyor. Mercedes modelleri içinde kendini tasarımıyla ayrı bir yere koymayı başarıyor.

Burun tasarımı ile ilgili otomobile yapabileceğimiz en önemli eleştiri çok sakin tasarıma sahip olan farları oldu.

Bu tip otomobillerin tamamında daha hareketli far gruplarına yer verilirken Mercedes tasarımcıları bu otomobilde düz bir tasarıma yer vermiş.

Arka tarafa doğru başarılı bir şekilde ilerleyen tasarıma sahip olan araç, bu alanda biraz şişkin ve bütüne uymayan bir görünüme teslim olmuş.

SLC 180, bir roadster’in benzersiz sürüş keyfini bir coupe’nin günlük kullanışlılık ve sessiz çalışma nitelikleriyle birleştiriyor.

Otomobilin ruhu oldukça kolay bir şekilde değiştirilebiliyor. Elektrohidrolik işletimli katlanır Vario tavanı 20 saniyenin altında açmak ve kapatmak mümkün.

Üstelik bu açma kapama işlemi 40 km/s’ye varan hızlarda da yapmak mümkün.

Mercedes SLC 180’de iç mekan tasarımı oldukça etkileyici. Sadece iki kişinin yolculuk yapabileceği bir yaşam alanı Yani sadece size ve yanınızdaki bir kişiye daha keyif yaşatabilecek bir oturma odası.

Bu tip otomobilleri özel kılan detaylar arasında bu söylediklerimiz ilk sıralarda yer alıyor. Kapılarının kolay bir şekilde açıldığı yaşam alanına geçtiğimizde koltukların da kolay bir şekilde ayarlandığını gördük.

Sürüş sırasında biri 1.80 metre biri 1.91 metre uzunluğundaki iki yetişkini rahat ettirmeyi başardı. Koltukların başarılı ayarları sayesinde sürücü ve yolcunun boyuna kolay bir şekilde adapte edilebiliyor. Koltukların sportif dokuları oldukça iyiydi.

Havalar soğuk olduğunda koltuk kafalıklarından sıcak havaların üflendiğini de notlarımız arasına ekleyelim. Daha onu kullanmadan, sürüş pozisyonuna geçtiğimiz anda keyif aldığımız araçta özgünlük yarım kalmış.

Üretim maliyetini düşürmek için aynı tip kumanda elemanlarını ve tasarım detaylarını Mercedes’in farklı modellerinde de görmek mümkün.

Kullanım açısından sıkıntı yaşamadığımız yaşam alanında, altı kesik ve ele tam oturan direksiyon simidi beğenimizi kazandı. Sessizlik değerleri konusunda da yaptığımız ölçümlerde 100 km/s hız ile ilerlerken (65 dB) metal tavanının da başarılı korumasıyla sessizlik ortalamalarını tutturduğunu gördük.

Mercedes SLC’nin motoru nasıl diyorsanız, İşte bu bölümde şaşkınlık yaşamaya hazırlanın. Tüm detaylarıyla sportif bir otomobil olan SLC’nin motor kaputunun altında 1.6 lt (1595 cc) benzinli ünite yatıyor. Diğer Mercedes modellerinde de görmeye alışkın olduğumuzu bu motoru SLC’de de görmek size de biraz garip geldi, değil mi? Yok, hemen ümitsizliğe kapılmayın, çünkü artık 1.6 lt’lik motorlar turbodan aldıkları destekle inanılmaz işlere imza atabiliyor.

Nasıl mı? 5300 d/d’de 156 HP güç üreterek mesela. Son derece çekici bir değer. Bu tip güçler yakın bir zamanda geçmişe gidersek 1.6 lt’lik motorlar için hayaldi.

Bu motorun asıl kabiliyeti 250 Nm’lik tork verisini 1200 d/d’den itibaren kullanıma sunuyor olması. Neredeyse rölanti devrinde sunduğu 250 Nm tork. Son derece iyi Bu durum en önemli artıyı turbo boşluğu yaşatmayarak ortaya koyuyor.

Ayağınızın altında ne zaman kullanmak isterseniz yüksek bir tork bulunuyor. Bu sayede küçük hacimli bir motor kullanıyor olsa bile performans verileri oldukça iyi.

Fabrika verilerine baktığımız zaman aracın 0-100 km/s hızlanmasını 8.1 sn’de tamamladığını ve son hızının 223 km/s olduğunu görüyoruz. Bu motora eşlik eden 9 ileri oranlı otomatik şanzımanla ekonomik tüketim ve performansı bir arada bulabilmenin de yolu açılmış.

Şanzıman gerçekten de çok kabiliyetli ve vites değişimleri çok hızlı gerçekleşiyor. Üst viteslere de hızlı tırmanan şanzıman sayesinde istediğinizde son derece ekonomik bir otomobil kullanma şansına da sahipsiniz.

SLC, genlerinde güvenlik çok büyük bir önem taşıyan bir markanın ürünü. Güvenlik geliştirmeleri konusunda her geçen gün çalışmalarını artırarak devam eden Mercedes tüm bildiklerini bu otomobilde kullanmış desek yalan söylemiş olmayız.

Araçta sunulan standart donanım tablosuna baktığımızda da son derece kalabalık bir güvenlik donanım listesi karşımıza çıkıyor. EuroNCAP çarpışma testi son olarak SLC’nin yerini aldığı SLK modeline yapılmıştı. Yakın bir zamanda SLC’nin çarpışma testinin yapılıp yapılmayacağı konusunda bir bilgi şimdilik bulunmuyor.

Arkadan itişli otomobillerin sürüş keyfi kesinlikle oldukça farklı. Mercedes SLC’de bu avantajını tıpkı yerini aldığı SLK gibi son derece iyi bir şekilde kullanıyor. Bu otomobili kullandıktan sonra sanki asfaltın rastgele bir şekilde döküldüğünü değil de onun için raylar hazırlanmış şekilde yapıldığını bile düşünüyorsunuz. Beğenimizi hiç zorlanmadan kazanan bir yönlendirme kabiliyetine eşlik eden başarılı direksiyon simidiyle yönlendirmeler neredeyse kusursuz bir şekilde yapılıyor.

Yüksek hızlarda yaptığımız viraj testlerinde izinin üzerinden hiç ayrılmaya niyeti olmayan bir otomobil kullandık. On milimetre kadar alçaltılmış süspansiyon, ADS Adaptif Sönümleme Sistemi, hıza duyarlı güç yardımına sahip Direct-Steer direksiyon sistemi ve değişken direksiyon oranının yanı sıra ESP Dinamik Viraj Yardımı gibi sistemleri kullanan araç, çevikliği ile testin ardından bizlerden oldukça yüksek bir puan almayı başardı.

Tüm bu özellikleriyle onun için en konforlu otomobil tasarımlarından birine sahip demek yanlış olmaz.