1998 yılında beşinci nesline geçen Patrol, 2003 yılında yaşadığı makyajla güncel haline kavuşmuştu. Ardınan 2013 yılında da yeni bir yüzle karşımıza çıktı. 2020 yılına giriş yapmamızla beraber yeni Nissan Patrol görücüye çıkacak gibi. Yurtdışında kısa ve uzun şasi olmak üzere iki karoser seçeneği bulunan Patrol ülkemizde sadece uzun karoserle satılıyor. Ülkemize yalnızca 3.0 lt 16V 160 HP turbo dizel motor seçeneği mevcut . İkinci el fiyatına ise BURADAN ulaşabilirsiniz.
Heybetli görünüm
Köşeli hatlara sahip Patrol, 5 metreyi aşan uzunluğu ve 2 metreye yaklaşan genişliğiyle gerçekten büyük bir araç. 3 parçalı radyatör ızgarasıyla tipik bir Nissan olan Patrol’ de kullanılan yan basamaklar otomobile inip binerken işinizi kolaylaştırdığı gibi, arazi kullanımlarında da çalı, ot vb. Nesneleri karoserden uzak tutarak karoserin çizilmesini bir ölçüde engelliyor.
Deri döşemelerin kullanıldığı iç mekan 7 kişilik oturma kapasitesi sunuyor. Kokpite göz gezdirildiğinde konsolun üst kısmında kalite hissi iyi seviyede olan plastikle daha basit görünümlü kumandaların harmanlandığı fark ediliyor. İç mekan eşya gözleri bakımından son derece yeterli.
Otomobilde en çok ilgiyi çeken bölüm vites ve el freni konsolu. Burada bulunan arazi şanzımanı kolu sayesinde 2H, 4H, N ve 4L konumlarından biri seçiliyor. Otomatik şanzıman konsolunda üç adet buton göze çarpıyor. Bunlardan biri far yıkama sistemine, diğeri far yüksekliğine kumanda ediyor. Üzerinde “Power”, “A/T” ve “Hold” yazan butonlarsa otomatik şanzımanla ilgili. Buton “A/T” konumunda bırakıldığında, şanzıman vitesleri düşük devirlerde değiştirerek yakıt ekonomisi yapılmasına yardımcı oluyor. Bu ekonomiyi, gerektiğinde birinci vitesten üçüncü vitese geçerek yapıyor. “Power” konumundaysa vites değişimleri üst devirlerde yapılarak, performansa katkı sağlanması hedefleniyor. “Hold” moduysa çok kaygan zeminlerde kalkış yapmak için görev yapıyor. Bu durumda birinci vites kullanılmıyor ve sürücünün belirlemesine göre ikinci, üçüncü veya dördüncü viteste (sadece Overdrive açıkken) kalkış yapılıyor. Bu kumanda birimlerinin sürücüden biraz uzak olması, erişim zorluğunu da beraber getiriyor.
Yola sığmıyor
Nissan Patrol, boyutları itibarıyla şehir içinde kullanımı zor bir araç. Yüksek oturma pozisyonu etrafı daha rahat görmenize olanak tanırken, dar alanlarda manevra yapmak tam anlamıyla eziyet haline gelebiliyor. Aracın 12.2 metrelik dönüş çapı da her zaman fazladan bir-iki manevra yapmanızdaki diğer bir etken. Koltukları rahat olan araçta ideal sürüş pozisyonunu bulmak direksiyonun sadece yükseklik ayarlı olması ve size biraz uzak kalması nedeniyle biraz zor. İkinci koltuk sırasında son derece yeterli diz ve baş mesafesi sunan Patrol’ün, en arka koltuk sırası baş mesafesi yönünden sorunsuz olsa da, diz ve ayak mesafesi yönünden kısıtlı.
Performans iddiası yok
2410 kg’lik boş ağırlığı ve 160 HP’lik mütevazı gücüyle Patrol’ den performans anlamında fazla bir şey beklemeyin. 2953 cc’lik sıralı dört silindirli, 16 supaplı turbo dizelin maksimum torku ise 2000 d/d’de 354 Nm. Fakat 1500-2500 d/d aralığında sunulan torkun etkisiyle çekiş gücü yönünden bir sıkıntı yaşanmıyor. Motorda M-Fire (Modulated Fire) adı verilen bir ateşleme sistemi bulunuyor. Bu motorda her silindirde yer alan iki emme portundan birincisi; sarmal yapısıyla havanın, motorun yüke binmediği alt devirlerde yanma odasına hızlı bir girdap oluşturacak şekilde gönderilmesini sağlıyor. Daha sonra bu girdabın üzerine yüksek basınçla yakıt püskürtülerek verimli bir yanma sağlanıyor. Motor yüke bindiği zamansa diğer sarmal yapılı port açılarak daha fazla hava yanma odasına gönderiliyor.
Araziyi seviyor
Geleneksel bir arazi aracı olan Patrol’ de önde ve arkada sabit akslar kullanılmış. Asfalt kullanımında fazla bir şey sunamayan bu konfigurasyon sağlamlık yönünden tam arazi şartlarına göre. Yüksek yapısı nedeniyle ağırlık merkezi yukarda olan bir aracı zaten virajlarda zorlamanın gereği de yok. Asfalttan çıkıp araziye girildiğinde Patrol’ ün meziyetlerini gerçek anlamda görme fırsatı buluyorsunuz. Merdiven şasili araç en bozuk arazide bile çok sağlam bir izlenim veriyor. Yolda kalma hissini hiç yaşatmayan Patrol’ de çok ağır arazi için 4L seçeneğinden başka arka diferansiyel kilidi de görev bekliyor. Arka stabilizatörün devre dışı bırakılmasıyla (kol dayama yerinin altındaki butondan) bozuk yollarda arka tekerleklerin salınım mesafesi (artikülasyon) arttırılarak lastiklerin her koşulda yere değmesi sağlanmış oluyor. Başka hiç bir arazi aracında rastlamadığımız bu özellik, sadece 24 km/s hıza kadar kullanılıyor.
Tarık Akagün
Genel Değerlendirme
|
||
İşçilik | 7 | Başarılı sayılır |
Görüş | 7 | Çift parçalı bagaj kapağı biraz kısıtlıyor |
Performans | 5 | İddiası yok |
Tüketim | 6 | Biraz fazla |
Konfor | 7 | Daha iyi rakipleri var |
Frenler | 6 | Durma mesafesi uzun |
Yalıtım | 6 | Motor gürültüsü var |
Donanım | 8 | Neredeyse eksiksiz |
Fiyat | 8 | Fiyat için Tıklayınız |
Sonuç | 6 | Asfaltta iddialı olmasa da, arazide Patrol’ün bileğini bükebilmek çok zor. Elektronik sürüş oyuncaklarıyla süslenmemiş Patrol, her şeyin yumuşamaya başladığı günümüzde sert karakteriyle dikkat çekiyor. |
20 senedir ilk elden Terrano kullanıyorum ve gerçekten mükemmel keyifli bir araç her kullanmada ayrı severim arabamı o sebepten nissan kalitesi hele ki o dönemin araçları için gerçekten çok üst seviyede bir kaliteli işçilik ve malzeme kalitesi vardı. bu araçta öyle ama ülkemizde pek yoktur daha çok orta doğuda kullanılır. hem çöllerde yetenekli hemde japon arabalarının klimaları çok kuvvetli olur 🙂