2021 Renault Koleos 1.6 dCi Detaylı İnceleme

Şu anda ikinci nesliyle karşımızda olan yeni Koloes’un ilk neslindeki Uzakdoğulu çizgilerinden eser kalmayan tasarımında tam bir Avrupalı model imajı hakim.

Aracın ön kısmında C şeklinde tasarlanan farlar ve yekpare tipte ızgara dikkat çekerken motor kaputundan başlayarak arkaya doğru uzanan katlara ye verilmiş.

Bir arazi aracının güçlü görünmesini sağlayan bu detaylar profilden ise dodiklerde koyu renk plastik kaplama ile off-road kimliğe vurgu şeklinde devam etmiş. Arka kısımda ise önle uyumlu plastik kaplama devam ettirilmiş ve Megane modelinde gördüğümüz stop tasarımı ile tanıdık bir ifade elde edilmiş. Büyük araç modellerine bakıyorsanız Koleos dikkatinizi çekecektir çünkü Koleos aslında oldukça iri bir model ve bunu tasarımıyla da size hissettiriyor.

Renault Koleos iç mekanda kullanıcıyı etkileyecek bir araç. Kuşkusuz Koleos’un başarılı olmasında en büyük pay iç mekanından gelecek.

Son derece geniş ve ferah bir yaşam alanına sahip olan Koleos pek çok üst sınıf araçtan bile tüketici çalacak kadar iddialı bir kabine sahip. Kullanılan malzemelerin kalitesi yerini aldığı modele kıyasla son derece yüksekken, işçilik de ortalamaları yakalamakta zorlanmıyor. Kabinin alt kısımlarında kullanılan sert plastik malzeme ise tasarruf tedbirlerinin bir sonucu.

Aracın 2705 mm’lik dingil mesafesi hem ön hem de arkada son derece geniş bir yaşam alanı sağlamış. Koltukların başarılı pozisyonu ve yüksek baş mesafesi sayesinde de iç mekanda rahat etmemek mümkün değil. Arkasında da 538 litrelik bagaj alanı sunması Koleos’un uzun yolculuklarda bile yükleri dert olmaktan çıkartmasını sağlamış. Araçtaki camların büyük yapısıyla birlikte cam tavana da sahip olması sayesinde iç mekana giren ışık miktarı oldukça fazla, buna bir de açık renk döşemeler eklenince ferahlık hissi zengin tutulmuş. İç mekanda belki de gözlerin aradığı tek detaysa bu modelde 7 kişilik oturma düzeninin neden sunulmadığı olacaktır. Özellikle böylesi büyük bir gövdede Renault keşke bagaja katlanır 2 koltuk ekleseydi.

Renault Koleos’un motor konusundaki etkisi ise şöyle: ilk neslindeki sınırlı motor alternatiflerine kıyasla yeni modelde tüketicilere daha fazla seçenek sunuluyor.

Ülkemizde ise ilk etapta iki dizel motor alternatifi sunulmasına rağmen kısa süre sonra bu durum talebe göre değişecek gibi duruyor. Bu tarz araçlarda popüler olan dizel-otomatik birlikteliğine sahip olmasıyla öne çıkan Koloes’da Renault’nun farklı modellerinde de görev yapan 1.6 litrelik dCi dizel motor kullanılıyor. 130 HP güç ve 320 Nm tork üreten bu motor gücünü yere CVT vites kutusu ile aktarıyor. Keşke bu modelde de EDC çift kavramalı vites sunulsaydı.

İlk hareket almasıyla birlikte performans konusunda çok iddialı olmadığını ortaya koyan Koleos’un 12.9 saniyelik 0-100 km/s hızlanma süresi de bunu adeta ispatlıyor. Ancak asıl işi ekonomi yapmak olan motor 100 km’de fabrika verisi 5.4 litre yakıta ihtiyaç duyuyor ki bu değer gerçekten ulaşılması mümkün bir sonuç. Aracın 60 litrelik deposu ile 1000 km menzile ulaşmak mümkün. İlk çalıştırmalarda biraz sarsıntılı ve gürültülü olan motor ısınmasıyla bu olumsuzluklarından kurtuluyor ve bu sayede iç mekana vibrasyon ulaşmıyor.

Renault Koleos Euro NCAP çarpışma testi konusunda henüz elde veri yok.

İlk nesliyle 2008 yılında Euro NCAP çarpışma testine alınan Renault Koleos o dönem yetişkin koruması disiplininden 5 yıldız almaya hak kazanmıştı. Güncel model ise henüz bu teste girmedi. Ancak güvenliğe büyük önem veren Renault’nun bu aracının da 5 yıldız alması neredeyse kesin gibi. Koleos’un standart donanımında ABS, ESP, sürücü ve ön yolcu için ön-yan-perde havayastıkları, Isofix bağlantıları gibi donanımlar standart olarak sunuluyor. Ayrıca versiyona bağlı olarak kör nokta uyarısı, şerit takip sistemi, acil fren destek sistemi gibi kalemler de alınabiliyor.

Renault Koleos 1.6 litrelik motorda sadece önden çekişli olarak alınabiliyor. Dört tekerlekten çekiş sistemi için 2.0 litrelik dizel motoru satın almalısınız. Ancak araçta sadece ön tekerlekten çekiş olsa da yerden yüksek yapısı, araçla uyumlu lastikleri ve CVT vites kutusunun etkisiyle hafif arazide sorunsuz yol alabiliyor.

İç mekanda bu modelde herhangi bir arazi desteği olmamasına rağmen şasinin off-road ile uyumlu yapısı da bu tarz kullanımlarda araca olan güveninizin artmasını sağlıyor. Süspansiyonları oldukça sessiz çalışan ve uzun stroklu amortisörlere sahip olan Koleos virajlarda ise biraz fazla yana yatıyor. Aslında tehlikeli bir durum olmamasına karşılık uzun stroklar nedeniyle böyle bir sonuç ortaya çıkıyor.

Şehir içindeyse kısa veya derin engebeleri geçerken aracın iç mekanına yansıyan salınımlar oldukça az. Yürüyen aksam darbe emiş konusunda oldukça başarılı. Aracın nispeten yüksek sayılabilecek ağırlığı da bu engel geçişlerinde karoserin daha az salınmasını sağladığı için ona avantaj sağlıyor.

Daha çok konfor odaklı bir model olmasından ötürü Koleos’un direksiyon sistemi de sürücüden gelen istekleri gecikmeli olarak yola aktarıyor. Ancak direksiyonun böyle iri bir modelde çok rahat kullanılması ve görüş açılarının sorunsuz olması sayesinde dar alanlarda bile bu model ile manevra yapmak çok kolay.