20 Yaşında Araç Almanın Bir Sakıncası Var Mı?

Kullanım ömrü denen bir durum var.

Otomobil üreticileri ürettikleri otomobiller için belirli bir garantisi süresi belirlerken bu otomobillerin belli bir kullanım ömründen de bahsederler. Yani eski model bir aracın dayanıklılık ve kondisyonu bu kullanım ömrü ile beraber yeni model bir araca göre daha zayıflamış duruma gelecektir.

İkinci el bir araç alırken özellikle model yılı eski bir araç için bunu bilmekte fayda var.

Bu ne demek oluyor. Yani bu araçların olası kaza durumları için yeni model bir araca göre daha az direnç göstereceği anlamına geliyor.

Bu sebeple ne kadar yaşlı bir araç alırsanız o kadar sakin ve dikkatli kullanmanız gerektiğini unutmayınız.

Bu konu hasar kaydı olan ve tamir görmüş araçlar içinde özellikle önemli bir konudur.

20 Yaşına hiç düşmeden gelen var mıdır? 🙂

20 yaşında bir araç satın alıyorsanız, bu konuda pek bir takıntı yapmanıza gerek yok.

Genel piyasa da ikinci el fiyatı belirlemesi yaparken bir otomobil için her sene 1 parça boya kabul edilebilir sınırlar dahilindedir.

Bu sebeple 20 yaşında bir araç için komple boyalı olması tercih sebebi olabilir.

Özellikle Avrupa ve Amerika gibi ülkelerde yaşlı araçların boyanmış olması o aracın fiyatının yükselmesine neden olur.

Bizim ülkemizde ki boya takıntısının asıl sebebi çok fazla kötü niyet kullanımından kaynaklanıyor.

O sebeple, güvenilir ellerden alınan bir araç için boya takıntısı yapmak özellikle 20 yaşında bir araç için biraz yersiz olacaktır.

20 yaşında bir araç için özellikle dikkat edilmesi gereken nokta kondisyondur.

Yani boyasının temiz olması, tamir ve boya işlemlerinin kaliteli yapılması, iç mekan ve trim aksamlarının fazla deforme olmaması, motor ve diğer dinamiklerin sağlıklı çalışıp çalışmadığı gibi detaylara dikkat etmek gerekir.

Boya takıntısını 2-3 yaşındaki bir araç için daha ciddi değerlendirmekte fayda var.

20 yaşında bir aracın yedek parça ile ilgili büyük bir sorunu olmaz.

Elbette bu durumu aracın marka-model ve satış rakamlarına bağlı olarak değerlendirmekte fayda var.

20 yaşında bir araç için genel anlamda yedek parça sıkıntısı kolay kolay olmaz.

Özellikle mekanik aksamlar için sorun bulunmuyor.

Aynı platformda üretilen farklı model araçlardan gerekli durumlarda parça bulunabiliyor.

Ancak, iç mekan aksamları, trim aksamları gibi daha spesifik ve araca özel parçalarda sorunlar yaşanabilmektedir.

Normal şartlarda 20 yaşında bir aracın ikinci el fiyatlarının uygun olması gerekir. Ancak şuan için her araç pahalı gibi bir durum var.

Bu sebeple ikinci el piyasası olan araçların daha kolay alınıp satılacağını bilmelisiniz.

Eğer uzun dönem binmeyi planlıyorsanız kendinizi bu konuda rahat hissedin ancak kısa sürede aracınız satabilmek istiyorsanız, ikinci el piyasasında popülerliği olan modelleri tercih etmelisiniz.

20 yaşında bir aracın kendine has bir karakter özelliği vardır.

Daha mekanik daha kullanım hissiyatı yüksek, yani özetle aracı kullandığınızı daha çok hissedersiniz.

O dönem üretilen araçlarda kullanılan malzeme kaliteleri de oldukça başarılıdır.

Bugün baktığınız zaman, o dönem araçların kaporta, koltukları, trim aksamları oldukça dayanıklıdır.

Elbette bu kondisyonu yüksek araçlar için geçerli bir durum.

Özenle kullanılmayan bir araç için eski yada yeni fark etmez deformasyon fazla olacaktır.

Bu sebeple kullanım keyfi ve nostalji hissi oldukça keyifli olacaktır.

20 yaşında bir araç alacaksanız, çok yüksek hız yapmasını değil orijinal kasetçalarının olup olmamasına özen gösterin.

20 yaşında bir araç kullanmak masraflı mıdır?

Aslında değildir.

Yeni araçlardan daha uygun yedek parça ve işçilik ücretlerine erişim kolaydır.

Yeni model bir araç olursa, periyodik bakım, kasko, MTV gibi pek çok gider kalemi yüksek olacaktır.

Ancak eski bir araç için bu giderler çok daha düşüktür.

20 yaşında bir araç masraf çıkartma potansiyeline sahip olsa da yeni bir araçtan daha masrafsızdır.

Bu sebeple kondisyonu yüksek, ya da ilk elden bakımlı bir araç bulursanız içiniz rahat alabilirsiniz.

İkinci El İlanları

Tekerinize taş değmesin.