Fiat yıllar içinde harika arabalar üretip, satışa sunmaktadır. İtalyan üretici Fiat hakkında bilinmeyenler ve dikkat çekici bilgiler bulunmaktadır. Fiat kadar ilginç bir geçmişe sahip olan çok az ve nadir firmalar vardır. Bildiğimiz üzere otomotiv endüstrisindeki inişler ve çıkışlar normaldir. Fakat Fiat’ın tarihi ve faaliyetleri, her zaman insanların ilgisini çekmeyi başarmıştır. Kuzey Amerika’ya üç kez girip çıkması, prestijli markalar satın alması ve bu süreçte neredeyse kendi kimliğini kaybetmesi, Fiat’ın dikkat çekici olaylarından bazılarıdır. Özünde, tarihleri boyunca kendilerini küçük aile arabaları yapmaya adamıştır. Aynı zamanda tuhaf spor arabaların üretimiyle de ilgilenmektedirler. Sonuç olarak Fiat, günümüze kadar başarılı bir şekilde gelmiştir. Satışa sunduğu modellerde Türkiye’de oldukça rağbet görmektedir.
1900’de araba yapmaya başladı
Bildiğimiz üzere pek çok otomobil üreticisi, otomotiv sektörüne teknolojinin ilerlemesiyle girmişlerdir. İtalyan otomotiv üreticisi Fiat, bu markalardan biridir. Fabbrica Italiana di Automobili Torino ( Torino’nun İtalyan Otomobil Fabrikası) veya kısaca Fiat, 1899’da bir grup yatırımcı tarafından kuruldu. 1900’de ilk arabalarını yapmaya başladı. İlk arabaları, popüler klasik modellere benzese de markanın gelişimi açısından oldukça önemlidir. Markanın ilk araçlarına baktığımız zaman Fiat’ın günümüzdeki araçlarına bile benzediğini söyleyebiliriz.
Ayrıca Fiat, Kuzey Amerika’da fabrika kuran ilk yabancı otomobil şirketlerinden biridir. Fakat bu kısa ömürlü bir deneyim olarak şirketin tarihçesinde yer almaktadır. 1908 ve 1917 yılları arasında sadece bir avuç lüks, üst sınıf araba satmayı başarmışlardır. Bu yüzden ilerleyen yıllarda Fiat markasını, Amerika pazarından geri çektiler. Fiat’ın başarısız olmasının en önemli sebebi, satılan araçların rakip markalara göre daha pahalı olmasıdır. Örnek olarak dönemin en ünlü ve satış rekorlarına sahip olan araba modeli Ford’un Model-T’sidir. Fakat Fiat’ın satışa sunduğu araçlar, Model-T’den 4 kat daha pahalıdır. Bu yüzden İtalyan üreticisi Fiat, yanlış fiyat politikasının kurbanı olmuştur. Savaş çabası ve yeni savaş zamanı düzenlemeleri arasında iş artık geçerli değildi. Büyük buhran başlamadan önce çekildiler.
Tedarik Edilen Müttefik ve Eksen Kuvvetleri
Birinci Dünya Savaşı sırasında Fiat, Müttefik kuvvetlere motor, kamyon, makineli tüfek ve çift kanatlı uçak tedarik etti. Avrupa’daki tüm fabrikaları savaş makinelerinin üretimine adandı. İkinci Dünya Savaşı sırasında İtalyan liderlerin agresif tutumları sayesinde kendilerini çitin diğer tarafında buldular.
Fiat 500’ün Üretimi ve Araba Dünyasının Yeniden Şekillenmesi
Savaştan ve Mussolini’nin ölümünden sonra, tüm dikkatlerini kıyamet sonrası bir Avrupa’ya benzeyen küçük arabalar yapmaya odakladılar. Savaşın küllerinden küçük, oldukça sevimli 500 doğdu. O zamanlar insanların birinci önceliği ucuz bir arabaya sahip olmaktı. Bu yüzden Fiat 500 yankı uyandıran bir başarıydı. Tüm dünyada hayranlar kazandı ve Fiat’ın Amerika Birleşik Devletleri gibi güçlü ülkelerin pazarlarına yeniden girişini sağladı.
Ferrari Süreci
Fiat yetkilileri, 50’li ve 60’lı yılların başındaki başarılarının ardından, sonsuz bilgelikleriyle Ferrari’yi satın almaya karar verdiler. Bunu oldukça şüpheli bir karar yapan şey, onların yanlış yerleştirilmiş ulusal gurur duygusuydu. Ford, Ferrari’yi satın almakla ilgileniyordu. Fakat tüm bunlar, şirketin algılanan değerini şişirmek ve onları oldukça büyük ölçüde fazla ödeme yapmak içindi. Fiat için, bu satın almanın onlara getirdiği tek gerçek meyve, koleksiyoncuları bugüne kadar heyecanlandıran muhteşem bir Ferrari motorlu coupe olan Fiat Dino olmuştur.
124 Spider Dönemi
70’lerin başında Avrupa Ralli Şampiyonası’nı kazandıktan sonra Abarth, küçük Fiat’ın paranın satın alabileceği en iyi iki kişilik spor otomobillerden biriydi. Pininfarina, stili güzel bir şekilde abartısız tuttu. Performans, hafifliğin köşelerde hareket etmesini sağlamak için fazlasıyla yeterliydi. Sürmek sadece bir zevkti ve üretim sırasında bile birçok hayran kitlesi sağladı.
Kaddafi ve Fiat’ın Bağlantıları
70’lerde petrol krizinin Avrupa’yı vurmaya başlamasıyla otomobil satışlarının düştü. Fiat’ın aniden oldukça olumsuz bir bilanço ile karşılaşması, şirketin gelecek planlarını da tamamen değiştirdi. Kaddafi, 1976’da şirketin %10’unu 400 milyon dolara satın aldı. Yatırım büyüdükçe ve şirket 80’lerde toparlandıkça akıllıca kullanabildikleri paraydı.
Stellantis’in Geleceği
Fiat, son birkaç yıldır büyük bir şirketler grubunun dişlisi oldu. Eski 500 nihayet değiştirildi ve Stellantis grubunun geleceği parlak ve çok elektrikli görünüyor. İtalyan üreticisi Fiat’ın elektrikli araç üretimine odaklanması, şirketin gelecek yıllarda elektrikli araç üretimi konusundaki rekabete de katılacağını göstermektedir. “İtalyan Üretici Fiat Hakkında Bilinmeyenler” adlı içeriğimizde Fiat’ın kariyeri boyunca dahil olduğu ilginç gelişmeleri derledik.