Mini Moke modelleri nasıl görünüyor? Türkiye’de Mini Moke modelleri var mı? Mini Moke nasıl bir otomobil…Süreyya İzgi test etti.
Süreyya İzgi’yle Mini Moke Test Sürüşü
Yaz olunca gezmeler de artıyor. O zaman yazlık bir otomobil kullanayım dedim bu sefer. Gittiğim yerlerden nadide bulunur otomobilleri kullanmaya devam. Her zaman rastlanmayan otomobiller, en pahalı, en sosyetik olanlar değil, malum. Bazen en ucuzlar da çok kıymetli oluyor. Bu defa karşınıza enteresan bir Mini versiyonuyla, Mini Moke ile geldim. Aracım çok havalı. Neden? Kapıları, camları yok diye mi? Hayır, çünkü Monte Carlo plakalı da ondan! Ama belki de dünya jet sosyetesinin başkentinde en mütevazı araç. Onu görünce bir tur atmayı çok istedim, çünkü artık pek de bir yerde rastlanmıyor.
Müthiş bir fikirdi. 1959’da ilk Mini Cooper’ın İzmirli tasarımcısı Alec Issigonis, otomobili BMC şemsiyesi altında ürettirdikten sonra projeyi genişletmeye karar vermişti. Mısır’ın Süveyş Kanalı’nı kapatmasıyla yaşanan petrol krizinde benzini koklayan Mini Cooper ile gözle görülür bir başarı da gelmişti hazır. İkonik otomobili Beatles üyeleri Paul McCartney’den John Lennon’a, Prenses Margaret’e, efsane futbolcu George Best’ten David Bowie’ye, Steve McQueen’den Eric Clapton’a sahip olmayan ünlü neredeyse yoktu. Bu rüzgarı değerlendirmekte gecikmedi Issigonis. Mini platformu üzerinde “fazlalıkları” çıkardı ve yazlık yerler için bildiğimiz buggy formunda bir araba üretti. Adını da “eşek” anlamına gelen Moke koydu. İşte bu Mini Cooper alt yapılı, birçok parçasını da ondan alan Mini Moke, 1964’ten günümüze üretilir bir araç olarak yoluna devam ediyor. BMC lisansıyla İngiltere’den Avustralya’ya Portekiz’den Malezya’ya birçok ülkede üretilen Mini Moke, artık daha çok otellerde ya da tatil köylerinde hizmet veriyor. Ona sahip olan Californialı müzik grubu Beach Boys, bu plaj otomobilinin izleyeceği rotayı 1960’lı yıllarda çizmiş zaten. Aslında Issigonis’in o yıllarda amacı, Land Rover’ın askeri araç üretiminden “Mini”cik de olsa bir pazar payı alabilmekmiş. Küçük görmeyin ha, almış da! İngiliz üslerinde getir götür işlerinde kullanılan Mini Moke’un zamanında 4 tekerlekten çekişli versiyonları bile üretilmiş. Öyle farklı pazarlarda satılmış ki, sadece İngiltere’de 1964-1968 arası 14.500 adet üretilmiş.
Evet, bulmuşken değerlendireyim istedim. Rica ettim, kısacık bir tura izin çıktı. Aman zaten fazlasını isteyen yok, Podyuma çıkacakmış gibi giyinmiş Monte Carlo polisleri her şeye karışıyor!
Mini Cooper ile ortak parçalar demiştim. Platformu, yürüyen aksamı anladık, dışardan da anlaşılıyor o kadarı. Ama içine oturunca o dönmeyen (!) direksiyonun açısından gaz pedalcıklarına hepsinin aynı olduğunu görüyorum. Ya gösterge tablosuna ne demeli? 1960’lardan itibaren bir klasik olmuş Smiths göstergeler, olanca basitliğiyle işini yapıyor. Anadol’da da kullanılan bu göstergeler, kelimenin tam anlamıyla bir İngiliz klasiği!
Makine dairesine gelince, BMC yıllarındaki Mini Cooper’dan alınma 998 cc’lik motor güç veriyor bu Mini Moke’a. Küçümsemeyin, 4 kişilik buggy’e yetiyor da artıyor bile bu dört silindirli motor! Düşük oktanlı benzin ona yetiyor, masrafsız. Sanki yapacağı hız nedir ki, gösterge tablosundaki 140 km/s’yi gerçekten ciddiye almıyorsunuz, değil mi?
Kısa turumda Mini Moke’un körükler üzerindeki süspansiyonuyla ilgileniyorum. 1960’ların en ilginç aksamlarından. Sertleştirilmiş lastik körüklerin üzerinde ilerleyen Mini Moke, gerçekten de eşek sırtında seyahat tadı veriyor. 10 inçlik lastikler de dolma lastik! Neyse ki uzun yolculuğumuz yok, şuradan şuraya gidip gelelim, yeterJ Pek keyif yapılacak bir araç değil doğrusu.
Bunun bir de pikap versiyonu var. İşte hakiki “eşek” o! Kaç kilo taşır bilmem. Bildiğim, artık bazı tatil köylerinde üzerinde yattığınız çarşaflar, yastık kılıfları Mini Moke’larla taşınıyor! Tabii, o akülü “tekinsiz” araçlara geçmemişlerse!