Süreyya İzgi, 2013 model Toyota Land Cruiser 4.4 V8 test sürüşü ile karşınızda! Toyota Land Cruiser’ın 2013 modeli ile yapılan bu test sürüşü, hem sektöre hem de aracın dinamiklerine dair önmeli notlar sunuyor. Aklınızda ikinci el Toyota Land Cruiser ya da güçlü bir ikinci el SUV almak varsa mutlaka okuyun…
Karşınızda Toyota Land Cruiser
- 4.4 litrelik V8 motor
- 100km’de ortalama 22 litrelik yakıt tüketimi
- 175 bin Euro’dan başlayan fiyat etiketi
Ama önce 2013 model Toyota Land Cruiser görsellerine bakalım…
Toyota Land Cruiser Görsel Galerisi
2013 Model Toyota Land Cruiser 4.4 V8 Test Sürüşü
“Yoldan çıkartan güç gösterisi”
Araziye yakışan performansını kolay kolay boyun eğmeyerek göstermekten çekinmeyen Land Cruiser, gece kulüplerinin önünde de boy gösterecek kadar fiyakalı. Avrupalı SUV’lardan daha iyi fiyata daha çoğunu elde etmek isteyenlerin gözdesi olmayı sürdürecek. Land Cruiser efsanesine durmak yok! İkinci elde de sorunsuz örneklerini bulmak mümkün. Mesela:
-
Porsche Cayenne
“Siz Cayenne’e yakıttan haber verin, o uçar da uçar!”
Tamam, Porsche Cayenne çok hızlı bir SUV’dur. 300 HP’lik 3.6 litrelik V6’dan başlayan motor seçenekleri 4.8 litrelik GTS’de 420 HP’yi, onun turbo beslemeli S versiyonunda 550 HP’yi bulur. Hele hele 4.2 litrelik dizel V8 ile kule 850 Nm’lik torku kullanımınıza açar. Uçasınız gelir. Bu motor seçeneklerinin her biri –hiç benimsemediğim olanca yüksekliğine rağmen!- gerçek Porsche ruhunu yansıtır. Yakıtı esirgemediğinizde yerçekimi nedir bilemezsiniz. Arazi koşullarında da gidemeyeceği yer olmadığı söylenir ama doğrusu gidene de pek rastlanmaz. Her şeyiyle pahalıdır, kimse değil kırmak, çizmek dahi istemez.
-
Mercedes-Benz GL
“GL ile Formula 1’e katılsanız yadırganmaz!”
Mercedes-Benz GL, ML’den türetilmiş akıl almaz bir SUV’dur. Saray odasında hissettiren konforunu yoldan çıktığında da sürdürür. Çok güçlüdür, hatasız bir Mercedes’tir. En üst motor seçeneği olan 4.7 litrelik V8 ile 435 HP emrinizdedir ve GL500 ile Formula 1’e katılsanız yeridir. Arazi mi? Sahiden haddini bildiğiniz sürece gidemeyeceği yer olmadığını düşündürür. Dikkat edin kalırsınız!
-
BMW X5
“Valelerin favorisi X5”
BMW X5, SUV değil, SAV’dır. BMW arazi sürüşlerini baştan elemiştir, sportif aktivite aracıdır, 3.0 litre 306 HP’den 4.4 litre 407 HP’ye benzinli, 740 Nm’lik torkuyla dünyaya patinaj çektiren M50d’ye kulüplere görkemli giriş yapar, valelerin de favorisidir….
-
Range Rover
“Aristokrat yarışçı Range Rover”
Keza Range Rover da öyle. Havalıdır, aristokrattır, komplikedir ama büyük marifetleri olmasına karşın kolay kolay arazi koşullarında göremezsiniz. Herşey bir kenara servisi, parçası pahalıdır. Makamlar için gösterişlidir ama magazin programlarına, kulüp kapılarına daha çok yakıştırılır.
Bu segmentte başka markalar da vardır ama -hiç kirlenmediklerinden olsa gerek!- en çok bunlar tercih edilir. SUV diye pazarlanan diğer modellerin tümü, yolcuları yağmurda güvenli ilerlesin, karda da uygun lastiklerle doğru kullanılabilirse hareketsiz kalmayın diye vardır. Lakin bırakın kayak merkezlerinin yol kenarlarını, en ufak kar yağdığında şehirlerde bile yol kenarları bunların gazileriyle doludur!
Hepsi bir yana Land Cruiser bir yana!
Ama bütün bu seçeneklerin üzerinde bir de Toyota’nın Land Cruiser’ı vardır, bunların tümünün ağabeyi konumunda. Kendi coğrafyasını düzenleyen Hummer’ı ayırıyorum.
Boyutları farklı olsa da marifetleri benzeşen Mercedes-Benz G Serisi, Mitsubishi Pajero ve tabii ki Jeep Wrangler ile Grand Cherokee gibi efsanevi Toyota Land Cruiser da haklarında iddia, kabul etmez, varsayımlarla hareket etmez. Denileni yapar, istenilen her yere gider! Burası, mühim ayrımdır. SUV (Sportif amaçlı araç! “Spor” burada sudan hızlı geçmek anlamında kullanılıyor!) ile off-road aracı arasındaki sınırdır! Bir Land Cruiser kullandığınız zaman Cayenne, X5, Range Rover, Q7 ve diğerlerine biblo muamelesi yaparsınız, itimadınız sarsılır.
Bir Land Cruiser ile ıslanmış yola ya da patikaya değil, off road’a (kapalı yola!) girmek istediğiniz zaman (yoldaşları hariç) diğerlerini artık arazi aracından sayamazsınız. Onlar varsın “sportif” olsunlar, sporun en ağır branşlarını Land Cruiser yapar! Bu saldırgan girişi yakışan cümleyle tamamlamak gerek, Land Cruiser –ve yoldaşlarını!- kullanmadan “arazi aracı kullanıyorum” diyenlere kargalar bile güler.
Yarım yüzyıldan fazladır arazi kralı…
50 yılı aşkın zamandır Toyota’yı en ağır arazi koşullarında temsil eden, verdiği olağanüstü güven hissiyle üst düzey yönetici aracı olarak özellikle son dönemde de en fiyakalı şehir bulvarlarında az miktarda da olsa görülen Land Cruiser, sıraladığım onca araç arasında kendisine özel bir konuma sahip. Onu kelimelerle anlatmak yerine yoldan çıkmak gerekiyor.
Kükreyen motor
4.4 litrelik V8 motorun kükremesiyle ilerlemeye başlayan 2.6 tonluk ağır vasıta, asfaltta lüksü, konforu uç noktalarda yaşatıyor, ki beklenen zaten bu, Ön koltuklarda soğutma fonksiyonundan arka kısımların iklimlendirmesine, direksiyon simidi ısıtmasından, direksiyon pozisyon hafızasına, aklınıza gelen gelmeyen her türlü konfor unsura Japon yaklaşımıyla hizmet veriyor.
İsterseniz süspansiyon sertliği tek dokunuşla değişiyor,, cüsseli gövdeyi yine tek dokunuşla yükseltiyorsunuz, AHC (Active Height Control-Aktif Yükseklik Kontrolü), değişen yol koşulları ve hıza göre anlık olarak optimum ayarlamayı yapabiliyor, isterseniz seyir halindeyken bile önünü arkasını kameradan izleyebiliyor, üzerinde bulunduğunuz zemini görebiliyorsunuz. Hatta, arazi sürüşlerinde ön tekerleklerin açısını bile grafikten takip edebiliyorsunuz, hiçbir yerde tedirgin olmuyor, aklınızdaki “acaba” kelimesini devre dışı bırakıyorsunuz. Hele ECT Power (Electronically Controlled Transmission) düğmesine basarsanız, vites değişim devirlerini daha yükseltip akselerasyonu iyileştiriyor. Olur ya, yanınızdaki aslfalt SUV’larına boyun eğmemek isterseniz diye! Ha hızlandığı kadar da çevikçe duruyor 3.0 tonluk kütle. Ani frenlerde tıpkı Mercedes’in pre-safe’ini hatırlatırcasına emniyet kemerleri öyle bir sıkılaşıyor ki, güvenliği koltuklarla yekpare hissediyorsunuz.
Egolar okşanıyor, kişisel tatmin tavan yapıyor! Oysa ki yaptığınız hiçbir şey yok, Land Cruiser hepsini üstlenmiş durumda! Yol performansının üzerinde durmayacağım 4.4 litre 272 HP’lik motordan umduğunuz her şeyi yaşıyorsunuz, görkemli bir performans, kullanıma bağlı olarak 100 km/22 litrelerde iç burkan yakıt tüketimi, kükreyen motor, heybetli süzülüşler vs. vs… 175 bin Euro’dan beklenen karşılıkları. İkinci elde değer kaybetmiyor ama artık şüphesiz artık daha uygun…
50. yılını kutlayan Land Cruiser Arazide destanlar yazıyor…
Peki, yoldan çıkalım. Toprak yollar, ıslanmış asfalt değil, gerçek arazi koşulları Land Cruiser’ın “destan yazdığı” yerler. Acabasız sürüşümüz, engebelerin altını üstüne getirirken şekilleniyor. Lastiklerin öyle bir artikülasyonu var ki, ne yaparsanız yapın lastiği yerden kesemiyorsunuz, “ben de basacağım” diyor zorladığınız aks, gövde zaten zeminden kopacak ağırlıkta değil, ille de bir yerinden tutunuyor. Zorladığınız lastik çekişe katılamasa bile diğer üçü onu unutmuyor, 2.6 tonluk gövde ile birlikte onu da orada bırakmıyor, çekiyor götürüyorlar. Arazide bozuk yüzeyde hızlanmayı deniyorsunuz, gözünüzün gördüğüyle süspansiyonun hissettirdikleri fena halde çelişiyor. Katlanabilir koltukların modüler yapısından dolayı tıkırdaması dışında kabinde ses yok, sarsıntı yok, bulutların üzerinde gibisiniz! Ama camdan ya da monitörden gördüğünüz yüzeyin etkisi bu olmamalı! Böyle muhteşem bir süspansiyon konforu var Land Cruiser’da.
Sanki uzay mekiği kumanda odası
Aslında ben 4L’ye aldıktan sonra arazide gerekli seçimleri kendisi yapıyor ama daha gelişmiş seçimler elbette mevcut. Diferansiyel kilidini, yan hava yastıklarının aktivasyonunu kumanda edebilirsiniz. Onun için fark etmeyeceğini bilirsiniz ama olur ya, artistik puanlamada düşük not almamak için sürüş yapacağınız yüzeye uygun çekiş modunu bile seçebilirsiniz (!).
Sürücünün de katkı yaptığını hissettirmek, egosunu okşamak gerek! RSCA, Roll Sensing Curtain Airbags, profesyonel offroad sürüşlerinde yan havayastıklarını iptal etmek üzere sunulmuş bir kumanda. Sadece bu basit donanımdan bile Land Cruiser’ın çıtasının ne seviyede olduğu anlaşılabilir. Gözü gayet kara, olabilecek yan yatışlara, sürtünmenin ilerisinde açı değişikliklerine hazır, sürücüsünü cesaretini sınıyor! Bu arada zor koşullarda yakıt tüketimi katalog değerlerini iki katından da fazla yükselse bile tedirgin olmayın, 93 litrelik yakıt “tankı” Yağmur Ormanları’nı geçmenize imkan verir.
Kahve de söyleyelim mi?
Kabinde her koltuk, bacak bacak üstüne atmaya izin verir genişlikte, bu da aracın öncelikle Amerikan pazarı için tasarlandığının göstergesi, minyon Japonlar isterse takla bile atabilir diz boşluklarında! Koltukların katlanmaları kolay, iki kapaklı bagajı 455 litreden 2315 litreye kadar genişletmek, sarayı ağır vasıtaya dönüştürmek ise an meselesi!
Küçük de olsa kusurları yok mu?
Gelelim Land Cruiser yorumlarına…
Farkındayım her şey övgü alıyor ama olan bu, durum böyle. Land Cruiser’da takıldığım bir iki şey var elbette, nedense hep Japon araçlarında karşıma çıkıyor, kendilerince bir izahı vardır elbet!
- Sunroofu açmak kapatmak için ayrı, tilt hareketi için ayrı bir düğme kullanmak gerekiyor. Aslında tek düğmeyle halledilmiş bir konudur ama tavanda simetri uğrunda bu yolun seçildiğini düşünmek istemiyorum:)
- Ha bir de bilgi ekranı çok pratik gelmedi. Ama yeterince zaman ayırmadığından olabilir, Land Cruiser gibi bir araçta oyalanacağım bir aksesuar değil zaten büyük bilgi ekranı! Tabii onun da müşterisi çok!
eski ama başarılı bir arazi aracı
bu arabalar ucuz gözüküyor ama detaya inince çok pahalı