Türkiye’nin otomobil yayınlarını biliyor musunuz? AutoShow, Otohaber, Motor, Vitaj…Türkiye’de otomobil dergisi olarak neleri biliyorsunuz? Peki, dijital ya da basılı olarak oto dergi okuyor musunuz? Otomobiller hakkında hepimiz çok şey biliyoruz ama kaçımız en az bir tane otomobil dergisi okuyoruz…
Türkiye’de Otomobil Yayıncılığının Tarihi
Süreyya İzgi, çok değerli bir araştırma yaptı. Bugün ülkemizde oldukça ciddi otomobil dergileri var. Otomobilleri tanıtan, yeni teknolojiler hakkında bilgi veren, otomobil haberleri hakkında paylaşım yapan bu yayınlar çok değerli. Peki, Türkiye’nin ilk otomobil yayınları hangileriydi?
Süreyya İzgi, yine çok keyifli bilgiler sunuyor: Türkiye’de Otomobil Yayıncılığının Tarihi
Ülkemizde herkes otomobilleri çok sever çok bilir ama otomobil yayıncılığının Türkiye’deki geçmişi çok da parlak değildir. Dergiler bir kaç istisna dışında ateş böcekleri gibidirler, bir açılır bir kapanır, reklamdı, satıştı, çeşitli sebeplerden yürütmesi zordur.
Otomobili çok severiz ama okumayız…
Günümüzde de basılı yayınlar birer birer dijitale dönüşürken bir iki dergi dışında basılı yayın kalmadı. Peki, hiç merak ettiniz mi Türkiye’de otomobil yayıncılığı ilk nasıl baslamış, nasıl gelişmişti? Süreç, otomobiller kadar hızlı ama çok inişli çıkışlıydı.
İlk otomobil “mecmuamız” Fransızca’dan çeviri
Aslında 1954 yılından itibaren çok şaşırtıcı bir “mecmua” yayınlanıyor ama tamamı çeviri içerikten oluştuğu için yerli yayın demek pek mümkün değil. Ona Türkçe’ye çevrilmiş yerli basım diyebiliriz. Çünkü o yıllarda Türkiye’deki otomobil kültürü de, araç sayısı da, oluşmamış sektörün yapısı da, yerli dergi hazırlamaya çok uygun değil. Zaten yerli olarak konu edilebilecek herhangi bir gelişme de yok. Ama vizyoner bir isim Nuri Özbalkan, tamamı Fransızca’dan çeviri de olsa Türkiye Otomobil Mecmuası’nı hayata geçirmeyi başarıyor. Dergide yeni model fotoğraflarının yanı sıra pratik teknik bilgiler de okuyucuya sunulmuş.
Günaydın Rallisi ile otomobile ilgi artıyor…
1960’larla beraber tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de otomobil konusunda bir hareketlenme başlıyor. Artan otomobil sayısı ve kurumsal olmasa da yapılan yarışlar insanlara otomobili hızla sevdirmiş. 1960’larda Sultanahmet Meydanı’nda yapılan yarışlar, koca gazete sayfalarında tek fotoğraf altına yazılmış ancak iki üç satırla yer bulabilirken 1970’lerde Günaydın Rallisi’ne kadar otomobilin ve motorsporlarının esamesi okunmamış.
İlk motorsporları yazıları HEY dergisinde!
Gazetelerin spor sayfalarında ki üç beş satır “yalandan” yazı ya da Ankara Asfaltı’nda, Bağdat Caddesi’nde kapışan “tantanacılar” dışında pek de yer bulamamıştır kendine. İlk motorsporları yazılarıysa Günaydın Rallisi’yle beraber efsane müzik dergisi Hey’de ünlü ralli pilotumuz İskender Aruoba tarafından yazılmış.
Ama 1970’lere uzandığımızda Viraj isimli çok ilginç bir yayınla karşılaşıyoruz. 1976 ve 1977 yıllarında aylık olarak yayınlanmış gazete tamamen otomotiv içerikli.
40 sene öncesinin aylık otomobil gazetesi Viraj’ı bugün ne duyan ne hatırlayan var…
Viraj Gazetesi’nin sahibi Murat Güray. “Viraj aileme ait bir gazeteydi. Sahibi ablam Nursel Apaydın, yazı işleri müdürü ise abim Ferhat Güray’dı. “Eniştem deneyimli gazeteci Aydın Apaydın işin başındaydı, %90 üstü aboneyle çalıştığımız aylık 10.000 bin civarı tirajımız vardı. Hatta bir ara 4-5 sayı kuaförlere yönelik Bigudi diye bir gazete de çıkardık ama tirajı düşüktü. Babam ve abim sanayiciydiler, 1970’li yılların sonunda ekonomik buhrana yenik düşüp fabrikalar kapanınca gazete de yayını kesti… Abim o yılların Göztepe’den efsane drag yarışçısı Pontiac Firebird (34KY222) Ferhattır.
Gazetede Tantana adında köşe yazıları yazardı, İskender abi Formula 1 ve FIA ile ilgili yazılar yazardı. Ethem Genim ralli ile ilgili yazılar yazardı. O yıllarda F1 çok moda olduğundan ağırlık F1’deydi. Kapandığında aylarca abonelerden “ne olur devam edin” diye mektuplar geldi ama ekonomik sebeplerle devam edemedik…
Daha sonra 1990 yılın da Levent Metropol adıyla yeni bir gazete çıkardık. Amacımız Levent’i ilçe statüsüne taşımaktı. Bir dönem yayın yaptık ancak ablam kansere yakalandı ve yayını kestik, şimdi iyi…
Viraj Türkiye’nin ilk otomobil gazetesidir, ilk sürekli otomobil yayınıdır, Ben yaşça en küçük olduğumdan fazlaca isim vs hatırlamıyorum… Şu an şirketlerimden birinin adı hala Viraj Basın Yayın Ltd, halen aktiftir… Onu hala yaşatıyorum” diyor. “Otomotivin ve otomobili sevenlerin gazetesi” Viraj’ın içeriğinde popüler markalardan haberleri, yeni çıkacak modelleri, piyasa satış raporlarını, Detroit Fuarı’ndan “özel” ibareli değerlendirmeleri, yerli ve Avrupa piyasasından fiyatları, İstanbul Oto Pazarı’ndan incelemeler ve tabii ki motorsporları bulmak mümkün.
Gazete 1976’da önce 500 kuruş, sonra 1977 yılında 750 kuruş fiyatla satılmış.
İskender Aruoba burada da öncü!
Gördüğümüz şu ki, otomobil tutkusunun hep yüksek ama alt yapısının vasat seviyede olduğu Türkiye’de bilinçlenme için çaba gösterenler olmuş. Bu isimlerin başında İskender Aruoba geliyor. Ama öyle anlaşılıyor ki sınırlı bir tutku ve ego tatmini olarak kalmış. Bugün otomobil basınının duayenleri bile Viraj’ı değil görmek bilmek, adını bile duymamış.
İlk otomobil dergisi Motor!
Daha yakın dönemlere geldiğimizdeyse Türkiye nihayet ilk otomobil dergisine kavuşuyor. Tabii yine sıkıntılarla! 1981 yılında kapağında Audi Quattro ile Motor bayilerde yerini alıyor. Gelin görün ki çıkış o çıkış, ikinci sayının çıkması 1983 yılını buluyor. İlk sayısının arkası gelmeyen Motor, Kenan Sözer tarafından satın alınıyor ve Ekim 1983’te bayilerde yerini alıyor. Ne var ki aylık otomobil ve motosiklet dergisinin ömrü 1984’e uzanamıyor.
Ralli etaplarından tanıdığımız Celal Gülerhan ve Kenan Sözer eliyle Ekim 1983’te yayınlanmaya başlayan derginin kapağında dönemin popüler isimleri Nil Burak, Nazan Şoray ve Suna Yıldızoğlu otomobilleriyle yer alarak kadın kapaklı otomobil dergisi ekolünü de başlatmış.
Ne yazık ki Motor yılı ancak tamamlayabiliyor. Kenan Sözer “Tirajı 5000 olan ilk dergi bizimki. Aslında ’70’lerde bir iki yayın denemesi var ama hiçbiri yürümemiş. Pazarlamayı sadece Hürriyet Gazetesi yapıyordu. Tekel durumu vardı, 5000’den aşağı baskı kabul etmiyorlardı. Seri basılmış, 5000 adet basılan , kayıtlı ilk dergi bizimkiydi.” diyor, “Ama ne yazık ki satılmadı. Reklam imkanları kısıtlıydı, sonra da kağıda % 100 zam gelince bıraktık”… Türkiye’de yayıncılığın geleneksel zorlukları… Keşke biraz daha dayanabilseymiş.
Viraj gazetesini bilen yok!
Viraj ve Motor’dan sonrası yine sessizlik hakim. 1980’li yılların ilk yarısında Aydın Hoşgör’ün Ralli Dünyası ve otomotiv sektörünün duayenlerinden İlkim Sancaktaroğlu’nun 1986’da üç sayı yayımlanan Otomot’unu da eklemek gerek tabii. Daha sonra yayın hayatına başlayan bu sektörün fenomeni Bedri Zenginkuzucu’nun yazdığı Dünya gazetesine ait Oto Moto Spor (1987), Hakkı Tolunay’ın Magazin Otomobil (1988) ve Abdullah Kurtay’ın (1990) Sport dergileri dışında pek de akılda kalan yayın yok.
1990’larda Otohaber-Auto Show rekabeti başlıyor!
Yakın zamanlara gelirsek, 1990’lardan itibaren Sabah’ın 1 Numara Dergi Grubu’ndan Otohaber ve Hürriyet Dergi Grubu’ndan Auto Show ile otomobil yayıncılığı bir düzene giriyor. Kasım 1991’de ilk olarak Otohaber yayın hayatına atılıyor, ama sürdürdüğü kadın kapaklı otomobil dergisi ekolü, Kasım 1992’de daha ciddi bir otomobil dergisi olarak Auto Show’un çıkmasıyla kısa sürede toparlanıyor ve iki yayın arasında büyük bir rekabet başlıyor.
Özellikle 1999-206 arasında bendenizin de yer aldığım Auto Show, üyesi olduğu Avrupa’nın en büyük otomobil medya grubu Auto Europe Group lisansıyla desteklenen içeriğiyle, testleri ve içerdiği bilgilerle okuyucular için çok bilgilendirici ve yönlendirici oluyor. Yaklaşık yirmişer yayın yılını devirdikten sonra inişli çıkışlı grafiklerin ardından haftalık olan bu dergiler önce aylığa dönüyor. Son dönemde de az sayıda basılırlarken paket içinde bonus olarak başka dergiler ya da promosyonlarla yürütülüyor, değişen okuyucu profiliyle bugün artık ağırlığı iyice dijital yayıncılığa veriyorlar. Yine 1992’de Bülent Özükan tarafından Oruç Aruoba yönetiminde yayınlanmaya başlayan Kilometre’de Okan Altan ve Hırant Kasapoğlu gibi isimler görev yapıyordu. Düşük satış rakamları ve reklam geliri problem nedeniyle Kilometre, bir yılı bulmadan Car & Man adıyla lifestyle dergisi kimliğine büründü ama çok fazla yaşama şansı bulamadı.
F1 Racing bile üçüncü turu atıyor!
1990’lı yıllarda Otohaber ve Auto Show’un peşinden yayınlanmaya başlayan Auto Motor & Sport, İhlas Oto Motor Sport, OTO gibi dergileri 2000’lerde Okan Altan’ın GT, CG CarGraphics dergileri ile Tuning Türkiye ve TRTuning gibi modifikasyon dergileri izledi. 2000 yılında Car, 2007 yılında EVO dergileri de farklı kuruluşlardan yayın hayatına atılıyor, açılıyor, kapanıyor, açılıyor, kapanıyor ama istikrarlı olamıyor… Bu iki derginin son geri dönüşleri İngiliz Autocar’ın çıkışıyla oluyor, aslında yayıncılığın genel olarak inişe geçtiği günlerde sektörü hareketlendiriyor ama kısa süre sonra o da kendi sürekliliğini sağlayamıyor. İlk olarak Doğuş Yayın Grubu tarafından 2000 yılında Türkiye’de yayınlanmaya başlayan dünyanın en çok satan Formula 1 dergisi F1 Racing ise iki kez kapatıldıktan sonra Nisan 2018’de üçüncü kez atıldığı yayın hayatını halen sürdürüyor.
Dergi yayıncılığının finalini ise yine Auto Motor & Sport yapıyor. Daha önce üç kez açılıp kapanan ismi cismi en çok kullanılan Alman otomobil dergisi son denemede başarılı birkaç yılın ardından ekonomideki süreçlere direnemeyip dijital yayın hayatına geçerken basılı olarak üç aylık yayın periyoduna geçiyor.
İşte Türkiye’de otomobil yayıncılığının kısa ama hızlı tarihi böyle. Yayıncılığın her alanda istikrar sağlamakta çok zorlandığı ülkemiz koşullarında ihtisas basınının durumu da Auto Show ve Otohaber dergileri dışında hiç bir dönem uzun soluklu olamamış. Ne yazık ki otomobili çok severiz, iyi biliriz de okumayı pek sevmeyiz…
Çok güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık
Süreyya İzgi’nin geniş otomobil kültürü ile harmanlanmış güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık.