Maserati Ghibli II 1995

0
5967

Süreyya İzgi, “Otomobil Tanrısı” diye tanımladığı Maserati Ghibli II 1995’i test etti!

Artık üçüncü kuşak Ghibli’nin çıktığı şu dönemde çok az üretilmiş bir serinin ürünü var altımızda. Kilometreleri yuttukça fark ettik ki Eski Yunan’da var olsa Maserati kesin otomobil tanrısı olurmuş…

Hep az üretilmiş nadide parçaları kullandık ama böylesi gerçekten çok az. Hepsi hepsi 1157 adet üretilmiş bir otomobilden bahsediyorum. Adını Afrika çöllerinde esen sızak rüzgardan alıyor Ghibli. İlk kez 1966’da başlayan Ghibli çağının ikinci döneminden bir parçayla beraberiz. Sevgili dostum Aras Dinçer’in Maserati Ghibli’siyle geçmişe bir yolculuk yapacağız. Park halinde bile bir karizma gösterisi ama harekete geçtiğinde performansıyla konuşuyor bu dört koltuklu lüks coupé. Neresine baksam özel, neresini incelesem butik bir çalışma. Her yerinde döneminin ilerisnde en iyi ekipmanlar kullanılmış. O yıllar için yeryüzündeki insanların adını ancak dergilerden okuduğu her şey bu yakışıklı İtalyan’da standart. 300 km/s’de son bulan hız göstergesi, turbo basınç göstergesi, otomatik klima, dijital ısı göstergesi, içerden açılabilen bagaj kapağı, elektrikli ayarlanabilir koltuklar ve sürüş dinamiklerine ait onlarca teknoloji… Ve belki de en mühim aksesuarlardan biri, Ghibli’nin kabini gerçek ahşap malzeme ile kaplı, şimdikiler gibi ahşap görünümlü plastiklerle değil! Maserati Ghibli’de hiçbir unsur geri planda bırakılmamış, hem çok lüks hem de çok yüksek performanslı. Hepsi bu kült spor otomobilde bir araya getirilmiş. Ama üretim çok sınırlı olduğu için otomobilin hiçbir parçasının yan sanayisi bulunmuyor, arıza ya da yıpranma olduğunda parçanın orijinalini almaya mecbursunuz!

  

Hareketi sağlayan çift turbolu tablo!

Otomobilde 2.0 litre hacimli çift turboyla aşırı beslenen 306 HP’lik bir V6 motor var. Ghibli’yi 250 km/s hıza kadar ulaştırabilen, 0-100 km/s hızlanmasını 5.7 saniyede tamamlamasını sağlayan elektronik enjeksiyonlu bir başyapıt!.. Silindir başına 4 supap teknolojisine sahip motor üstten çift egzantrikli. Sürüş dinamiklerinde en dikkat çekici aksamların başında Getrag vites kutusu geliyor. 6 ileri vitesli Maserati Ghibli’de %75 oranında kilitli Colotti diferansiyel yer alıyor. 225 45ZR16 gibi bu güç seviyesinde unutulmaya yüz tutmuş ebattaki lastiklerin sardığı jantlar ise hafif metalden üretilmiş OZ markasını taşıyor. Prima İtalyan markalarından oluşturulmuş bu yürüyen aksamı zapt etmek içinse önde 307, arkada 316 mm çapındaki haav kanalcıklı disklere ek olarak 1995’ten itibaren donanıma ABS dahil edilmiş. Bütün bunlar Ghibli’nin sadece görsel bir sporcu olmadığının, “temsil ettiği sporun” hakkını vermeye hazır olduğunun göstergesi. Maserati’yi yola yerleştiren süspansiyon sistemi de çok önemli, değil o tarihlerde, günümüzde bile az kullanılan pahalı bir teknoloji, Koni markasını taşıyan elektro-pnömatik ayarlanabilir süspansiyon sistemi!.. 

Otomobilde detaylara da çok önem verilmiş, örneğin motor kaputu bile yalıtılmış. Biturbo motorun şarkısı, sadece egzoz çıkışından dinlensin istenmiş. Tablovari görünen motoru incelerken dikkatimi çeken kapak amortisörleri, otomobilin arkasına geçtiğimde bagaj kapağında da dikkatimi çekti. İçerden bir düğmeye basılarak açılan bagaj kapağının altında yan duvarları bile velur halı kaplı kullanım alanı bulunuyor. Zaten bir Maserati müşterisi bu şık coupé ile alışverişe gitmeyecektir ama bagaj hacmi de var mı var dedirtmek için sunulmuş bir alan olduğunu hissettiriyor. Bana sorarsanız, bir copué için fazla bile!

https://arabam-blog.mncdn.com/wp-content/uploads/000/35005/20170217155018048_Maserati%20Ghibli%20Gorseli%203.jpg

Bagajın içinde ilginç bir detay var, protatif bir flaşör! İstenirse çıkartılıp seyyar aydınlatma gibi kullanılabilen flaşörün üzerinde Maserati markası yer alıyor! Tüm bu yazdıklarımı “ne olmuş yani, nesi var ki” diye karşılayanlara yılın 1995 olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim.

Ghibli ile yola koyulduğumda onun ihtiraslı şarkısı çınlattı Boğaz yollarını. Turboyu dolu tutup gaza bastığınızda gerçekleşen hızlanmayı tarif etmek gerçekten çok zor. Maserati logosunu yaratan “Trident”, deyim yerindeyse ışınlanmayı kanıtlıyor. Arkadan itişli otomobil, müthiş bir dengeyle uzuyor ve gidiyor. Hani otomobil yayıncıları hızlı buldukları her aracı F16 ile birlikte kaldırmak, birlikte fotoğraflamak isterler ya, işte o fantazinin gerçekleştirilmesi gereken asıl otomobil işte bu sıcak çöl rüzgarı!

 

Aras ile güzel bir tatil günü, Boğaz’da özel otomobilleriyle keyif yapanlara katıldık. İkimiz de biliyorduk ki en özel otomobilde biz vardık. Modena’da 1992-1996 arası sadece 1157 adet üretilip yeryüzüne salıverilen Ghibli’den kaç tane yaşar durumda kalmış olabilirdi ki? Neler neler geçmedi ki, 1976 model mavi bir SL yanımızdan geçti gitti, Yeniköy’de park edilmiş kırmızı Honda NSX’in yanından biz vınladık, en az üç tane tarihi Vosvos, bir tane dededen kalma Cadillac, bir de Citroen 2CV ile birbirimizi süzdük… Doğrusunu isterseniz yanımızdan geçen her özel otomobilde pek de kasılmadık, gülümseyip birbirimize baktık ve daha bir keyifle gaza bastık….. 

 

Yorum Yap

Please enter your comment!
Please enter your name here